Archive for 2012
Rubber is calling!
That day was a rainy day in my city. The clouds surrounded the sky and it was already dark right after the lunch time. I just took the taxi from my university to home. Well... The taxi couldnt take me the whole way to my home because of the fruit and vegetable bazaar near to my home. While I was walking through the bazaar I gazed at the fruits. All of them was wet but it gave a vivid look to the fruits. Really nice oranges and babanas. Vivid colors... I just saw the men, sellig the fruit there, wearing red and yellow rubber boots. This was my inspiration to write about rubber boots. ENJOY!
O gün bizim şehirde yağmur vardı. Bulutlar her tarafı şarmış ve karartmıştı. Bende hemen dersten sonra bir taksiye binip eve doğru yola koyuldum. Pazartesi günleri benim sokağımın hemen çaprazında pazar kurulur ve ben her seferinde bunu unutup taksiye binerim. Her seferinde taksi beni pazar başında indirmek zorunda kalır. O günde aynen böyle oldu... Pazarda yürümek aslında benim bu yazıyı yazmamı sağladı. Meyvelerin üstleri hep ıslaktı. Şemsiyelerde hala yağmakta olan yağmurun sesi. O meyvelerin ıslaklığı meyveleri parlatmış. Hepsi ışık aaçıyor resmen... Kıpkırmızı elmalar, turuncu portakallar... Neler neler... Yağmura dayanıklılar, tıpkı satıcıları gibi. Satıcılarda kırmızı, sarı plastik botlar... Benim bugünkü ilhamım, lastik çizmeler, rubberlar ya da her ne diyorsanız..ENJOY!
Kar,kış, yağmur, çamur demeden spor ayakkabı giyen biz Türk erkekleri... Artık bundan bıkmadık mı? Her şeyde muhafazakarız biraz... Muhakkak kotun altına Calvin Klein ayakkabılar, üzerine de kocaman harflerle GAP yazan bir T-Shirt. Bu kadar kolay mı giyinmek? Hele kış olunca zannedersiniz Timberland sokaklarda bot dağıtıyor. Cat'ler falan filan... Tamam güzel, iyi, hoş, herkes gibi bende bu botları seviyorum. Kara karşıda dayanıklılar. Fakat belkide biraz sınırları zorlamanın vakti geldi çattı. Plastik! Niçin olmasın? Güzel bir yağmur botu için harika bir malzeme. Altı tırtıklıysa karla da mücadele edebilir. Hem çamura bulaştığında kirlendiğinde temizlemek için sadece su gerekiyor hem de giyildiğinde gerçekten hoş bir görüntü sunuyor bize. Şimdi bunu okuyanlar herhalde benim kız arkadaşımın giydiği ayakkabıyı ben niye giyeyim diye soruyorlar... Aslında bakılırsa iş hiç göründüğü gibi değil. Bu lastik ayakkabıları biz erkekler zaten kullanmıyor muyuz? Balıkçılar, inşaat işçileri bu botları sürekli kullanıyor. Aslında bu botları kızlar bizlerden çalmışta diyebiliriz. Eğer İngiliz lastik ayakkabı markası Hunter'ın hikayesine bakarsak, bu ayakkabılar 1. ve 2. Dünya Savaşlarında kullanılmış. Yani askerler tarafından kullanılmış. (Daha fazla bilgi için: http://www.hunter-boot.com/about-us) Fakat bugün Türkiye'de Hunter deyince akla tek kızların giydiği, renkli,dize kadar uzayan botlar geliyor.
Snow, rain, mud and all the other things belong to the autumn and winter. As a man, we also have the chance to be both fashionable and resistant to the bad weather. Rubber is calling! It is not that common to think about man shoes when we hear the word "rubber". The girls get variety of colors, kinds, brands of rubber boots. Well... not that bad for the men though. If we actually check the history of rubber boots, we can see that it was the men who used them first. Just an example from world widely known rubber boot company, "Hunter" boosted during the 1. and 2. WW while they were producing resistant boots for the army. But today we rarely see a man wearing Hunter... Why?
İşte... Penn Badgley
Herkesin bildiği bir reklam repliği var "Kirlenmek güzeldir". Bence de öyle... Kirlenmeden korkmadan bu ayakkabıları giyip hala güzel ve stylish görünebilirsiniz. Bu botlardan bende de bir tane var. Aslında giydiğimde insanların yadırgayıcı bakışları oluyor. Fakat kimse giymezse bu gözlerde alışmaz. Her şeye rağmen modayı seven erkekler bence kimseye aldırmadan istediğini giymeli. Sonuçta erkekliği gömleği bağırımıza kadar açarak göstermek zorunda değiliz. ;) Aşağıda benden örnekler var. ENJOY!
Sonbahar için idealler... Yere dökülen yapraklarla tıpkı bir kombin gibiler...
Bu çizmeler karda da güzel gidiyorlar. Fakat yün çorapla giyilmeli. Yoksa üşütebilirsiniz.
|
Atkı/ Scarf : Massimo Dutti
Gözlük/Glasses : Rayban
Hırka/Sweater : DS' Damat
Gömlek/Shirt : DKNY
Pantolon/Pants : Dockers
Botlar/Boots : Hunter
Atkı/Scarf : Bershka
Ceket/Jacket : H&M
Penye/Shirt : Zara
Pantolon/Pants : Acne
Botlar/Boots : Hunter
Bana göre moda'nın sıcak şarabı, ETRO!
Desenler onun işi. Kontrast ve uyum içinde uyumsuzluk, sıcak renkler. Sizi hangi ortama girerseniz girin fark ettirecek, farklı kılacak kıyafetler. İşte Etro. Bu İtalyan markası aslında yılbaşı partileri için hiçte fena bir fikir gibi gözükmüyor. Aslında tarz olarak İtalyan tasarımlarını kendime pekte uygun bulmasam da Etro gerçekten bir başka. Etro giyme keyfini birazda olsa moda tasarımcısı arkadaşım Gözde Pıçakçı'nın Etro temasıyla tasarladığı kıyafetlerin modeli olarak tattım. Aynı kıyafetleri o yılbaşı giyme şansını da elde ettim. Aslında büyük annelerimizin başörtülerinin desenleriyle büyük babalarımızın ekoseli kadife ceketlerinin bir karması halinde çıkıyor Etro karşımıza.
İşte 2011 yılbaşısında ben... Bence Etro olmasa bile, yılbaşı gibi çılgın partilerin olduğu bir gecede soluk ve düz takım elbiseler giymek manasız... Biz Türk erkekleri takım elbisede tekdüzeyiz. Bence biraz farklılıklar yaratmanın zamandı geldi çattı. Etro'ya alternatif olarak bu yıl Massimo dutti'nin kış sezonunda her zaman olduğu gibi desenli gömlekler ve ekoseli ceketler mevcut. Bunun yanında DS' Damat ve Twin de de desen çeşitleri bulmak kolay.
Şimdi ise ilham kaynağı Glögg yani sıcak şarabın tarifini vermeye geldi sıra.
Just a tip : Sıcak şaraba kızlar bayılıyor! Hele sevgililerinin ellerinde içerlerse bence demeyin keyiflerine ;)
Malzemeler 1 şişe dömisek (yarı tatlı) kırmızı şarap
2-3 yemek kaşığı şeker
350 gram kuru üzüm
İki çubuk tarçın
60 gram soyulmuş badem
200 gram kuru incir
35 cl. Kanyak
Az karanfil (fazla koyarsanız acı olabilir)
Tarif Şekeri tencerede karamelize olana kadar ısıtın
Sonra şarabı ekleyip şekeri yedirin
Ardından badem, kuru üzüm, incir ve isteğe bağlı çok az nane ezmesi ilave edin
Şarabı kaynayıncaya kadar karıştırın
Karıştırırken bir yandan tarçın ve karanfilleri de ekleyin.
Daha sonra yine isteğe bağlı az ya da çok kanyak ekleyip servis edin
Daha önceki yazıda bahsettiğim İsveç'in zencefilli kurabiyeleriyle bir harikalar.
İşte 2011 yılbaşısında ben... Bence Etro olmasa bile, yılbaşı gibi çılgın partilerin olduğu bir gecede soluk ve düz takım elbiseler giymek manasız... Biz Türk erkekleri takım elbisede tekdüzeyiz. Bence biraz farklılıklar yaratmanın zamandı geldi çattı. Etro'ya alternatif olarak bu yıl Massimo dutti'nin kış sezonunda her zaman olduğu gibi desenli gömlekler ve ekoseli ceketler mevcut. Bunun yanında DS' Damat ve Twin de de desen çeşitleri bulmak kolay.
Şimdi ise ilham kaynağı Glögg yani sıcak şarabın tarifini vermeye geldi sıra.
Just a tip : Sıcak şaraba kızlar bayılıyor! Hele sevgililerinin ellerinde içerlerse bence demeyin keyiflerine ;)
Malzemeler 1 şişe dömisek (yarı tatlı) kırmızı şarap
2-3 yemek kaşığı şeker
350 gram kuru üzüm
İki çubuk tarçın
60 gram soyulmuş badem
200 gram kuru incir
35 cl. Kanyak
Az karanfil (fazla koyarsanız acı olabilir)
Tarif Şekeri tencerede karamelize olana kadar ısıtın
Sonra şarabı ekleyip şekeri yedirin
Ardından badem, kuru üzüm, incir ve isteğe bağlı çok az nane ezmesi ilave edin
Şarabı kaynayıncaya kadar karıştırın
Karıştırırken bir yandan tarçın ve karanfilleri de ekleyin.
Daha sonra yine isteğe bağlı az ya da çok kanyak ekleyip servis edin
Daha önceki yazıda bahsettiğim İsveç'in zencefilli kurabiyeleriyle bir harikalar.
Winternizing your style
Evimi yılın en güzel ve ışıl ışıl zamanı için dekore ettikten sonra sıra gardıropta. Noel'in bütün renklerini üstümüzde görmek bizi gelecek, zencefilli kurabiye kokan günlere daha çok hazırlayabilir. Noel'in olmazsa olmazı zencefil ve fıstıklı sıcak şarabının rengi ve kokusundan esinlenilen koyu renkli dokunuşlar ve orta sehpamızdaki Noel çelenkimizin süsleri gardıropta da olmalı bugünlerde. Zencefilli kurabiyelerin evi olarak kabul ettiğim İsveç'in tasarım mağazası IKEA'dan Noel kurabiyelerini ve özel İskandinav sıcak şarabını (Glögg) bulabilirsiniz.
Kalpak/ Fury Hat: Su samuru kalpak – Rusya’dan / sea otter
fury hat from Russia
Parlayan Bethlehem Yıldızı
Danimarka gümüş tasarımı deyince akla ilk gelen Georg Jensen. Üstadın mirası olan tasarım firması Noel'de yine her zamanki gibi tam gaz hazırlanıyor. Ben Bethlehem yıldızından esinlenilmiş olan bu tasarımı çok beğendim ve paylaşmak istedim.
Georg Jensen'ın Noel indirimlerini ve tasarımlarını aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz.
http://www.georgjensen.com/europe/?gclid=CJux_8m8nLQCFYlb3godhzcAZw
Kazak/ Knitwear : H&M
Bot/Boots: Dockers
Pantolon/Pants : Acne
Tozluklar/ Socks : Massimo dutti
Kaşkol /Scarf: Küçük bir butikten /From a small boutique
Mont/ Jacket: Dedemin 60’larda aldığı süet bir mont /My
granddad’s jacket, bought in 60’s
Parlayan Bethlehem Yıldızı
Danimarka gümüş tasarımı deyince akla ilk gelen Georg Jensen. Üstadın mirası olan tasarım firması Noel'de yine her zamanki gibi tam gaz hazırlanıyor. Ben Bethlehem yıldızından esinlenilmiş olan bu tasarımı çok beğendim ve paylaşmak istedim.
Georg Jensen'ın Noel indirimlerini ve tasarımlarını aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz.
http://www.georgjensen.com/europe/?gclid=CJux_8m8nLQCFYlb3godhzcAZw
55 Euro |
2012 Christmas Mobile Star of Bethlehem, Gold
There is no Christmas story more classic, than the story which formed the foundation for the very first Christmas. This year the ‘Christmas Gospel’ has inspired designer Rebecca Uth to create the 2012 collection of Georg Jensens Christmas Collectibles, beautifully illustrating the Nativity of Jesus Christ. The Christmas mobile 2012 illustrates the Star of Bethlehem that shined over the stable where Jesus was born, leading the three wise men to his birthplace.
Materials: Brass coated with 24 kt. gold
Measurements: H: 124 mm W: 106 mm
Materials: Brass coated with 24 kt. gold
Measurements: H: 124 mm W: 106 mm
Designer: Rebecca Uth
The story of Rebecca Uth’s work with the new Christmas concept started in spring 2009 as homage to Georg Jensen’s great love. Rebecca Uth found time to visit the attic at Georg Jensen’s headquarters in Denmark, and went on several treasure hunts in the finicky old archives..
Posted by Unknown
Time To Winternize
Kış geldi çattı! Yılbaşı çok yakında, kapımızın eşiğinde bekliyor!
Benim için yılın en ışıklı en güzel olan zamanında neler giyilebileceğine bakmadan önce bize ilham verebilecek bir şeylerden söz etmeli. Evimiz bizim ilhamımız olabilir. Özellikle yılbaşı arifesinde evimizi dekore etmek için milyonlarca alternatifler sunuluyor önümüze. Bu dekorasyon bizim gardırobumuza sıçrayıp önümüzdeki haftalar neler giyebileceğimiz hakkında bize ilham kaynağı olabilir. Ben çok sevdiğim İskandinav Noel geleneklerini evimde sürdürüyorum. Bunu yapmak için fazla bir şeye ihtiyaç yok aslında. Bir kere İskandinavlar yemek masalarının tam ortasında güzel süslerle bezenmiş, yeşil bir Noel çelengi koymadan Noel hazırlıklarına başlamazlar. Özellikle Noel günü gelene dek her gece yakılan mumların çelengin ortasına konulması ise büyük bir gelenektir. İskandinav yemek masalarını bir ay boyunca süsleyen bu dekoru ben koltuğumun önünde duran orta sehpama uyguluyorum. Ortasına bende küçük mumlar koyuyorum. İşte çok basit ve güzel bir dekorasyon ve harika bir atmosfer. Çelengin üzerindeki kozalaklar ve yılbaşı topları ışığı yansıtıyor.
Sıcak çikolata! Ünlü İsveçli tasarımcı Lasse Aaberg imzalı kulplar. Aaberg kulplarına fareler çizmeyi çok seviyor. Her bardakta farklı fare figürleri var. Altlıklar ise yine İskandinav... Finlandiya tasarımı olan İittala imzalı. Koltukta güzel bir yün örtü yada desenli battaniye hem göze hoş gelir hemde sehpanın süslemesiyle uyum sağlar. Eğer birde Wham'ın Last Christmas adlı şarkısını açarsanız harika olur! Evimi çok basit ve sade bir şekilde gelecek günlere ve misafirlere hazırladım. Arkadaşlarımla oturum Noel’in vazgeçilmesi zencefilli sıcak şarabımı içebilirim. İlhamlar geliyor... Yılın en beyaz ve ışıl, ışıl döneminde sokakta giyileceklere gelecek yazımda bir göz atalım.
Christmas! |
lasse Aaberg cups |
http://www.biggestblanket.co.uk/ |
Winter is
arrived! Christmas is very soon here!
Before checking
up what to wear for the coming days it is always a nice start to decorate our
home which can help our wardrobe by giving an inspiration! I follow the Scandinavian
ways to decorate my flat with Christmas inputs. A round green Christmas wreath
on the table with some cones and yellow balls… In Scandinavia, people put this wreath
on a dining table and a Christmas candle in the middle which they light every
night till the Christmas comes. I also put some candles in the middle which is
actually a perfect thing for the winter nights. Drinking hot chocolate... Nice
cups from a famous Swedish designer Lasse Aaberg, who loves to draw mice on
cups. Coasters are Finnish design, İittala. Maybe a colorful blanket or throw on your
sofa can be a good harmony with the Christmassy table. I choose to place my wreath
on my middle table instead of the dining one. It makes me happier to see it
when I sit with my friends and drinking mulled wine. Winterizing your home will
definitely give some inspirations to you to choose what to dress for the best
time of the year!
First Words
Hello dears,
This is my first time typing something on my blog! Fashion
is everywhere! Not only clothes! Fashion is a style of living, a joy for our
life. For me, a man should care about his wardrobe... Not only that but also
the things that has in his living place to make his daily life perfect! One
should dress for his self and decorate the living place for his self!
Sharing is important in fashion as it is in every part of
our life! It is a need of our lives. It is the word that saves from being left
alone... Therefore I wanted to write about my own style! So, I won't write
pages now let’s start!
Herkese Selam,
Bu benim bloğumda yazacağım ilk yazım olacak! Moda her yerde! Sadece kıyafette değil...
Moda bir yaşam tarzı, yaşamın tadına vardıran bir uğraş denebilir. Benim için
her erkek kendi gardırobuna sahip çıkmalı ve gardırobunu kendisi yaratmalı!
Kalıplardan kaçınmalı! Sadece bu değil kendi yaşam alanını da düşünmeli!
Kıyafetlerine özenen bir erkek evine de düşkün olmalı... Kendisi için giyinmeli
ve evini kendisi için dekore etmeli.
Paylaşmak önemli, özellikle modada. Yaşamımızın
vazgeçilmezi. Bizi yalnızlıktan kurtaran kelimedir o aslında... Bu nedendir ki
burada kendi moda anlayışımı ve kendi beğendiklerimi sizinle paylaşmak istedim.
Tabii şuanda sayfalarca giriş yazmaktansa başlamayı yeğlerim. İyi eğlenceler!
Posted by Unknown